Asfalt Üretimine Yeni Bir Bakış Açısı İçin Sınırların Ötesine Bakmak

Asfalt Üretimine Yeni Bir Bakış Açısı İçin Sınırların Ötesine Bakmak

Nihai başarı hikayesi: Mükemmel teknik çözüm ideal iş planıyla buluşuyor.

Genellikle kendi ülkemizdeki deneyimlere odaklanırız ve başka yerlerde, bu örnekte Madrid'de, neler olduğuna her zaman yakından bakmayız. Kendimize deriz ki "Ama yurtdışında pazar farklı. Evde asla işe yaramaz."

Belki de öyledir. Yine de sınırlarımızın ötesinde yollar hala tıpkı ülkemizde olduğu gibi dolgu agregaları ve bitüm ile yapılıyor. (Bazen, hatta daha iyi yapılabiliyor.) Karışım, yerel bir tercihe göre uyarlanmadığı sürece, aynı asfalt karıştırma tesislerinde üretilmektedir. Bu farklılıklar bile çoğu zaman teknik olmaktan çok felsefidir. (Örneğin, bazı ülkeler batch tipi plent yerine continious tipi plent kullanmaktadır.)

Tüm asfalt üreticilerinin, ya da en azından Batı Avrupa'daki üreticilerin benzer ihtiyaçları vardır. Bunlardan biri, geri dönüştürülmüş asfalt (RAP) kullanımını, çevreyi en az zarar verecek şekilde maksimize etmektir. Bu, eski bağlayıcının mümkün olduğunca fazla miktarda geri kazanılmasını ve daha da önemlisi emisyonların en aza indirilmesini gerektirir. Ses ve koku azaltımları da önemlidir.

Komşu ülkeler arasındaki işletmeleri ayıran en önemli fark genellikle organizasyon yapılarıdır. Fransa, asfalt üretiminin %80'inden fazlasını (bir şekilde) kontrol eden üç büyük şirket ile bu alanda ustadır.

Bu tür sahiplik yapıları, giderek daha fazla tesisin birden fazla şirket veya girişimci tarafından - belki büyük bir proje için geçici bir konsorsiyum aracılığıyla veya devam eden bir anlaşmanın parçası olarak - yönetildiği anlamına gelmektedir.

Bu ortaklıklar genellikle tek bir büyük tesisin aynı bölgedeki birçok küçük üretim tesisinin yerini almasıyla sonuçlanır. Büyük tesis her zaman yerini aldığı tesislerden daha modern ve teknolojik olarak daha gelişmiştir.

Bu yaklaşımın avantajları önemlidir.

• Daha yüksek üretim, elde edilen yüksek hacim göz önüne alındığında hammadde maliyetinde azalma da dahil olmak üzere birçok faydayı beraberinde getirir.

• Tesislerin verimliliği aynı zamanda malzeme israfını da azaltarak maliyet tasarrufu sağlar.

• Tesis satın alma, bakım ve personelle ilgili sabit maliyetler birkaç mal sahibi arasında paylaştırılır.

• Bakım ve parça değişimi, birden fazla küçük tesise kıyasla tek bir büyük tesisle daha zamanında tamamlanma eğilimindedir.

Bu avantajlar iki önemli sonuç yaratır:

• Ton başına üretim maliyetinde azalma olur.

• Bölgedeki tesis sayısının azalması, çevresel açıdan olumlu bir etki yaratır; tek bir büyük tesisin emisyonları, yerini aldığı tesislerin toplam emisyonlarından önemli ölçüde daha düşüktür.

Tesisin yakınında daha az sayıda insanın yaşaması nedeniyle tek bir operasyondan faydalanan bir topluluk da dahil olmak üzere birçok kazanan var.

Madrid örneği

Bu, Madrid'deki projenin doğduğu bağlamdır. Yerel asfalt üreticileri, daha büyük olan Uluslararası İnşaat Grubu ile güçlerini birleştirdi.

İspanya'nın başkentinde, çevre bölgeler hariç 3 milyondan fazla kişi yaşamaktadır. Şehir sınırları içinde yüzlerce kilometre uzunluğunda geniş bir yol ağı bulunmaktadır. Kentsel konumdaki etkiyi en aza indirmek için genellikle tüneller kullanılmaktadır.

Geniş karayolu sistemi göz önüne alındığında asfalt karışımına olan talep güçlüdür. Ancak aynı derecede önemli olan bir başka husus da, daha önce izole edilmiş yerlerde bulunan ve sonradan yerleşim alanlarının genişlediği tesislerin sayısının azaltılması ihtiyacıdır. Tesislerin artık daha stratejik yerlere yerleştirilmesi gerekiyor. Yılda 70.000 ton üretim yapan bir tesisin kentsel bir konumda yer aldığı günler artık en iyi çözüm değil.

Madrid'deki büyük bir Fransız-İspanyol inşaat şirketinin liderliğindeki konsorsiyumun tercih ettiği plent, Ammann ABP 320 Üniversal Asfalt Plenti oldu. Seçilmesinde etkili olan birçok özelliği var.

1. Esnek yapıya sahip tesis, değişiklikleri ve yeni gereksinimleri kolayca benimsemek için gelecekte genişletilebilir. (Özellikle, yalnızca RAP'ı ısıtmak için kullanılan RAH100 kurutucunun potansiyel ilavesini barındırabilir)

2. Konsorsiyum için hemen kullanılabilir durumda olan ikinci nesil RAH50, kurutucu silindirdeki geri dönüşüm halkası ile birlikte gelir. RAH50, %50'ye kadar RAP kullanımına olanak tanır ve emisyonları önemli ölçüde azaltır.

3. Ölçüm sistemi aracılığıyla %40'a kadar soğuk RAP eklenebilir. İki hazne, tesisin üst kısmına yerleştirilebilir. Bağımsız tartım ve ölçüm bantları, hem sıcak hem de soğuk karışımları işleyebilir.

4. Köpüklü bitüm, pigmentler ve çoklu katkı maddelerinin eklenmesiyle çok çeşitli teknik karışımlar üretilebilir.

Ammann ABP 320 Universal tesisi, ekran altı sıcak stok ile donatılmıştır; burada 200 ton sıcak agrega, tane boyutlarına ve agrega türüne (örneğin, kireçtaşı ve bazalt) göre ayrılır. Malzemeler, son derece kalın olan 200 mm'lik yalıtım sayesinde saatlerce depolanabilir.

Tamamlanmış ürün silosu, 400 tondan fazla karışım kapasitesine sahiptir ve iki ayrı kamyon yükleme hattına malzeme besleyebilir. Ayrıca silo piyasadaki en yüksek standardın iki katından daha fazla olan 200 mm yalıtımla donatıldığından karışım sıcaklıkları saatlerce korunabilir.

Buna ek olarak, Ammann as1 Kontrol Sistemi verimliliği artırır. Tüm bileşenleri entegre eder ve israfı azaltır. Sistem dünya çapında yüzlerce tesiste kendini kanıtlamıştır ve ileri teknolojisi, sezgisel kullanımı ve güvenliği ile takdir edilmektedir. Süreçleri izler ve gelecekte ek işlevler eklenmesine olanak tanır.

RAH50'ye dair bir bakış

Deneysel veriler ve sahadaki sohbetlerin ürün geliştirmeye yön verdiği bir sektörde, artık gelişmiş veriler ve simülasyonlar artık bu süreci ilerletiyor. Bu yaklaşımlar için bir yer olsa da, şu anda mevcut olan daha gelişmiş araçlarla birlikte kullanılmaları en iyisidir.

Sonuç olarak, mekanik olarak %50'ye kadar geri dönüştürülebilir madde işleme kapasitesine sahip yeni bir kurutucu silindir ortaya çıktı. Geleneksel bir silindire kıyasla %30 daha yüksek enerji verimliliği endeksi sunmaktadır. Bu durum, silindirden çıkan dumanların sıcaklığının diğer silindirlere göre 30° C'den daha düşük olmasıyla doğrulanmakta ve tüm enerjinin agregalarla değiş tokuş edildiğini göstermektedir.

Tescilli çeliklerin kullanımı RAH50'nin performans beklentilerini karşılamasını sağlarken rakipsiz dayanıklılığını da korur. Mükemmel kurutucu-brülör silindir kombinasyonu (yine Ammann tarafından tasarlanmış ve üretilmiştir) ve patentli RAP ekleme sistemi sayesinde emisyonlar son derece düşüktür. İşlem, bitümün zarar görmesini önlemek için RAP'nin nazikçe ve kademeli olarak ısıtılmasını içerir. RAH50'nin yavaş, aşamalı ısıtması, diğer ürünler tarafından kullanılan daha "şiddetli" yöntemle tezat oluşturmaktadır. Son 10 yılda dünya çapında yüzlerce RAH50 ünitesinin satılmış olması tesadüf değildir.